Tohum Kültür merkezi adına yapılan açılış konuşmasının ardından İlk sözü alan Erhan Aktürk dünyadaki siyasal sürece vurgu yaparak, bu davanın bu çelişkilerden kopuk ele alınamayacağına vurgu yaptı, Türkiye ve Almanya arasındaki tarihsel ilişkilere vurguda bulundu.
Alman devletinin 37 milyar Euro yatırımı ve silah ticaretine değinerek bu ilişkilerin görünen boyutundan daha derin olduğunun altını çizdi ve Almanya’daki Türk devletinin lobi ve ajan örgütlenmesine değinerek hukuk dışı işleyişe Alman hükümetinin sessiz kaldığını örnekleriyle açıkladı.
Hukukun kağıt üzerinde var olduğu gerçeğini bu dava sürecine nasıl yansıdığını belirterek ortak mücadelenin önemiyle sözlerini sonlandırdı. Avukat Sözen ise;
“Beş yıllık bu davanın sahiplenmesi ve destek erilmesinin önemine değindi.129 a ve b yasalarının tarihsel arka planına değinerek haklı mücadelenin bastırılması olarak kullanılmak istendiğine vurgu yaptı.
11 Eylül saldırıları bu yasanın çıkışında bir basamak olarak kullanıldığı belirtildi. 129 a ve b yasalarının Alman hukuk sistemine ters olmasına karşın kullanıldığını ifade eden Sözen, Münih davası ile aslında insanları düşüncelerinden dolayı yargıladıklarını ve bu davanın politik bir dava olduğu gerçeğine dikkat çekti. Müslüm Elma’nın durumuna ve yargılamadaki hukuksuzluğa vurgu yaparak davanın artık son aşamasına geldiğini anlattı’’
Katılımcılardan gelen yoğun soruların ardından yapılan toparlama konuşmasıyla iki buçuk saat süren etkinlik canlı ve verimli bir ortamda gerçekleşti.
Etkinliğe ADHK Ulm-Halk Cephesi-HDK çalışanları ve Güney Dergisi okurları katıldı.