Polonez iş yerinde, sendikaya üye olduktan sonra işten çıkarılan 146 işçi, İstanbul Çatalca’daki fabrika önünde verdikleri mücadelede beşinci ayına yaklaşırken 6 Aralık’ta Ankara’ya “Anayasal Hak Yürüyüşü” başlatma kararı aldı.
Patron, 2024 Temmuz ayında, Tek Gıda-İş Sendikası’nda örgütlenen işçileri, hırsızlık iftirası atarak tazminatsız şekilde işten çıkardı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı denetimlerinde işverenin suçları tespit edildi; işçilerin işten çıkış kodu değiştirildi, Bakanlık işverene idari para cezası kesti ve suç duyurusunda bulundu.
Buna rağmen, patron yanlışından dönmedi; Çalışma Bakanlığı ise yeterli adımı atmadı. “Sorunlarımızı Çatalca’dan çözemiyoruz.” diyen işçiler, Ankara’ya yürüyüş başlatma kararı aldı.
İşçiler adına açıklamayı, Polonez mücadelesinin önderi, Tek Gıda-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Yunus Durdu yaptı:
“Sevgili emek dostları, bizler 133 gündür (önceki gün) anayasal hakları için mücadele eden Polonez işçileriyiz. Aylardır burada, Çatalca Kaymakamlığından başlayarak, İstanbul Valiliği, Çalışma Bakanlığı… Devletin tüm kurumlarına sorunlarımızı anlattık.
Ama işçilerimizin sorunlarının, sendikal nedenle işten atıldıkları tespit edilmesine rağmen, çözülmediğini görüyoruz. Burada, işçilerimizin anayasal hakları engelleniyor. İşçilerin sendikal tazminatlarından kıdeme kadar, bütün haklarının Ürdünlü işveren tarafından nasıl gasbedildiği gözler önüne serildi. Biz hiçbir sorunumuzu Çatalca’daki fabrika önünden çözemediğimiz için, 6 Aralık sabahı saat 9.00 itibarıyla eylem alanından Ankara’ya yürüyüş kararımızı aldığımızı açıklıyorum. Tüm emek dostlarımızı bu ‘Anayasal Hak Yürüyüşü’ ile birlik olmaya çağırıyorum.
“Eğer bu ülkede işçiler sendikaya üye olamıyorsa, toplu iş sözleşmesi yapamıyorsa, işsizler iş bulamıyorsa bu mücadele hepimizin mücadelesidir. Yeni bir anayasanın konuşulduğu bugünlerde, bu haklar verilmiyorsa, yeni anayasada çıkarın atın hepsini.
Bu haklar uygulanmayacaksa olmasın, olacaksa da sendikal haklarımızın bir an önce verilmesini, kanunların uygulanmasını istiyoruz. Bizim devletimizin Ürdünlü kraliyet ailesinden büyük olduğunu biliyoruz.
Devletin yetkililerinden bu sorunun çözmesini istiyoruz. Çözülmezse de yetkili kimse bu sorunu oraya kadar taşımaya devam edeceğiz.”
NE OLMUŞTU?
Temmuz ayından bu yana seslerini duyurabilecekleri tüm alanlarda mücadelelerini sürdüren Polonez işçileri, yetkililerden somut adım beklese de gerekli adım atılmadı.
Kasım ayında Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan dahil olmak üzere hızlanan bürokratik görüşmelerin sonucunda işveren işçilere geriye dönük alacaklarını verme karşılığında direnişi bitirmelerini teklif etti. 18 Kasım günü, fabrika önünde referandum sandığı kuruldu ve kapalı oylama yapıldı.
Seçime katılan 96 Polonez işçisinden 95’i “mücadeleye devam” dedi. Coşkuyla karşılanan seçim sonucunun ardından sloganlar atıldı; halaylar çekildi, kararlılık tazelendi.
