DerlediklerimizGüncel

NUBAR OZANYAN | Kafa Kesen, Kafa Ezenler

"Utanmaz, vicdansız ve ahlaksız işgalciler, Kürt halkına “barış” ve “Kürt ve Türklerin kardeşliği”nden bahsediyorsa Kürt halkı bir an olsun bile düşünmeden daha güçlü direnişe hazırlanmalıdır."

Bir gün Kürt halkını tehdit etmeden, bir an düşmanlık gütmeden konuşmayı öğrenemeyen, zehir ve provakasyon dili kullanmaktan geri durmayan basiretsiz R.T.Erdoğan, kendilerine biat edilmediğinde Kürtleri silahlarıyla birlikte gömeceklerini, kafalarını ezeceklerini dile getirdi. Erdoğan’ın sözlerinin kırk yıldır Kürt Özgürlük Hareketi’ni bitireceğini iddia eden geçmişin basiretsiz Türk yöneticilerinin sözlerinden farkı var mıdır? Geçmişten günümüze sayısız Türk yönetici ve generali, farklı tarihlerde benzer sözleri söyledi ve benzer olumsuz sonuçlar almaktan kurtulamadı.

Yayılmacı İttihatçı-Türk yöneticilerinin en güvendikleri ihraç maddesi olan Türk askerini işgal için yollamadıkları bir karış mazlum toprağı bırakmazken, utanmadan QSD’yi Suriye’de işgalci olarak gösterip gerçeği ters yüz etmeye çalışması, tipik bir işgalci ahlakın göstergesidir. Son yıllarda zalimlerin mazlum postuna büründüğünün, faşistlerin demokrasi savunucusu rolüne soyunmalarının riyakar bir örneğini daha yaşadık.

Akıllarına bir gün olsun “demokratikleşme”, “tam hak eşitliği”,  “özgürlük” gibi yüce değerler gelmezken, bıktırıcı, inandırıcılıktan bir tarzdan uzak bir şekilde “terörsüz Türkiye”yi ileri sürmeleri, kuruluşundan günümüze dek demokrasiyle gerçek anlamda tanışmamalarından kaynaklanmaktadır. Soykırımdan, sürgünden geçirmedikleri bir halk, kılıç ve süngüyle biat ettirmedikleri bir aydın, sanatçı, demokrat yoktur.

Türk faşistlerinin yeni gündemi ise “Silahları bırakın, örgütü lağvedin! Türk ve Kürt kardeş olsun”dur. Kardeşlikten, barıştan bahsederken talep ettikleri aslında topyekün teslimiyettir. Verilmek istenen toz halindeki bir özgürlüktür. AKP-MHP iktidarının unuttuğu, düşünmek istemediği ise Kürt halkının büyük bir toplumsal uyanış ve ayağa kalkış içinde olduğu gerçeğidir. Aradan geçen yarım asır gibi büyük zaman dilimi içinde, on binlerce şehit ve binlerce tutsak vererek hak ve özgürlüğü için büyük bedel ödedi bu halk. Sayısız fedakarlık dolu bir özgürleşme sürecinden geçerek aydınlandı. Ortadoğu’nun en diri, en örgütlü, en devrimci halkı oldu.

Varlığını Kürt halkının yok edilmesi üzerine inşa etmek isteyen işgalci Türk faşistleri, önlerine sürüp saldıkları başı bozuk çapul ordusu SMO çeteleriyle Rojava halkına açık bir savaş ilanı açmıştır.  Rojava halkı, kadın ve çocuklarıyla, sanatçı ve politik öncüleriyle her geçen gün daha büyük bir kararlılık ve birlik ruhuyla, direniş ve mücadele kararını vermektedir. Halk, düşünce ve ruhla, direnişle bütünleşmiştir. Direniş, halk karakteri kazanmıştır.

Utanmaz, vicdansız ve ahlaksız işgalciler, Kürt halkına “barış” ve “Kürt ve Türklerin kardeşliği”nden bahsediyorsa Kürt halkı bir an olsun bile düşünmeden daha güçlü direnişe hazırlanmalıdır. Çünkü yüz yıldan fazla bir zaman boyunca elde edilen yazılı-sözlü birikim Ermeni-Süryani-Pontus halklarının tarihsel soykırım tecrübesi, 5 Nolu Amed Zindan süreci göstermiş ve öğretmiştir ki; Türk yöneticileri kalleştir. Küstahtır. Sözlerinde asla durmazlar. Güvenilmezdirler. Demokrasiden bahsettikleri yerde faşizm, kardeşlikten bahsettikleri yerde düşmanlık, barıştan bahsettikleri yerde daha güçlü saldırı savaşından bahsettikleri tartışmasızdır.

Türk usulü hukuka uygun, Türk usulü barış çalışmaları hızla sürüyor. Mazlum ve onurlu Kürt halkı, bir yandan kafa kesenler, bir yandan kafa ezenler tarafından tehdit ve işgal altında direniyor. Kafa kesen ve kafa ezenler Rojava’ya saldırıda ittifak içinde ve birlik halindedir. Savaşın en temel yasa ve kurallarını hiçe sayanlar, savunmasız sivil halka saldırarak vicdansız ve ahlaksız olduğunu her bir bombalı saldırıda göstermektedir.

Tışrîn, işgalcilere karşı güçlü bir halk barikatıdır. Halk göğsünü ve emek dolu ellerini siper ederek direniyor. İşgalcilerin Siha ve savaş uçaklarından, tank ve topundan korkmadan direnişe ve özgürlüğüne sahip çıkarak halay ve türkülerle tarih yazıyorlar. Eğer yeni doğan Rojavalı çocuklar anne ve babalarının ellerini tutmak yerine şahadet belgesine tutunuyorsa bu halk yenilmezdir. Direnişi yaşam ve onur gerekçesi yapan Rojava halkı, özgürlük savaşçılarıyla omuz omuza bombalara karşı koyuyorsa o halk ölümsüzdür. İşgalciler kaybetmiş, zalimler çoktan yenilmiştir. Ateşin direniş, direnişin ateş olduğunu iyi bilen Rojava halkı her daim olduğu gibi yenilmezliğini çoktan ispatlamıştır. Ölüm her tarafta yürürken baş eğmeyen Kürt halkı karşılığı olmayan banal tehditlere itibar etmez. Ölene dek ayakta onurla durmayı başaran Rojava halkının direniş ve işgalcileri lanetleyen çığlıkları duyulup, destek dayanışma ve sahiplenme için elinden gelenin en fazlasını en iyisini yapmayanlar, katiller kadar suçlu olarak tarihin sayfalarına yazılacaktır.

(Yeni Özgür Politika – 21 ocak 2025)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu