İstanbul Sözleşmesi’ni Uygula Kampanya Grubu, 1 Temmuz’a kadar sürdürecekleri eylemlerini hızlandırdı. YDK’nın da yer aldığı kampanya grubu, sosyal medyada bu jafta boyunca #failiserbest etiketiyle eylem yaptı.
İstanbul Sözleşmesi’ni Uygula Kampanya Grubu, 20 Mart gecesi yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile feshedilen İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükten kaldırılacağı tarih olan 1 Temmuz’a kadar sürdüreceği eylemlerini yükselterek sürdürüyor.
Kampanyalarına ilişkin yazılı açıklama yapan kampanya grubu, 1 Temmuz’a kadar her gün sanal medya üzerinden farklı eylemler gerçekleştirerek seslerini duyuracaklarını belirtti.
İstanbul Sözleşmesi’ni Uygula Kampanya Grubundan yapılan açıklamada şunlar yer aldı:
“Peki ya failler? Failler meçhul değil ama hepsi serbest. Haklarını arayanlara ise polis saldırıyor. Şiddet faili erkekleri koruyanların ‘bu ülkede faili meçhul kadın cinayeti yok’ diyenlerle, mafya-devlet hesaplaşmasını kadın bedeni ve hayatı üzerinden yürütenlerle, İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece yarısı çekilmeye kalkanlarla aynı kişiler olduğunu iyi biliyoruz.
Nadira Kadirova AKP’ vekili Şirin Ünal’ın evinde ölü bulunuyor, Yelda Kaharman AKP vekili Tolga Ağar’la görüştükten hemen sonra ölü bulunuyor, Gülistan Doku ise hala bulunamıyor(!) Bu cezasızlık hayatlarımıza mal oluyor. Bu kirli iktidar-erkek ilişkileri hayatlarımızı ‘yok’ sayıyor. Devlet kadınları, LGBTİ+’ları şiddetten koruma, failleri etkin cezalandırma yükümlülüğünden caydığını açıkça ilan ederek katilleri sevindirirken biz de hayatlarımız için, erkek adalet değil gerçek adalet için, İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması için isyandayız. Bugünden 1 Temmuz’a her hafta ses çıkaracağız”
Aşır, 5 Ağustos 2020 tarihinde Ankara Kolej Meydanı’nda “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” sözüyle toplandıklarını hatırlatarak, “Yaşam haklarını savunmak için sokakları dolduran kadınlar olarak devlet şiddetine maruz kaldık; 33 kadın gözaltına alındı. Eyleme katılan arkadaşlarımız hakkında ‘2911 sayılı Gösteri ve Yürüyüş Kanununa muhalefet’ suçlamasıyla açılan davada 1 yıl 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezaları talep edildi” dedi. Aşır, kadınların yargılanacağı 7 Haziran Pazartesi günü 09.30’da görülecek ilk duruşmaya kadınlara katılım çağrısında bulundu.
İstanbul Sözleşmesi’nin 1 Temmuz günü kesinleşecek olan fesih kararının geri çekilmesi için mücadeleyi büyüteceklerini söyleyen Aşır, “Kadınlar olarak büyük bir itaatsizliği örgütlemeye geliyoruz. Bugün toksit erkekliğin vücut bulmuş halini devlet-mafya ilişkilerinde görüyoruz. Kadınlar bu dönemin faili mehilleri olarak yok edilmek isteniyor” dedi.
İskenderun Kadın Platformu saat 17.00’de Eski Bit Pazarı’nda nöbetteydi. 1 Temmuz’a kadar eylemlerine devam edeceklerini belirten kadınlar açıklamalarında şunları söyledi:İstanbul sözleşmesi yıllara yayılan örgütlü mücadelemizin sonucudur. Eril iktidar rejiminin hukuksuz çekilme çekilme kararı bizim için yok hükmündedir. Bu sebeple 11 Mayıs’da İstanbul Sözleşmesi’nin 10. yaşını, “Daha nice yaşlara” diyerek kutladık
Devlet, kadınların, çocukların, LGBTİ+’ların, yaşlıların, mültecilerin, engellilerin ve diğer dezavantajlı grupların haklarını, hayatlarını koruma görevini yerine getirmek zorundadır.
Devletin görevi, kadınların hayatlarını ve haklarını yok sayıp; kadının içinde şiddet gördüğü aileyi yüceltenlere; toplumsal cinsiyet eşitliği kavramını marjinalleştirenlere, şiddet uygulayan erkeklere uzaklaştırma verilmesinden başlayıp kadının boşanma, nafaka haklarına göz dikenlere, erken yaşta zorla evlilikleri savunanlara, şiddet ve istismar serbestliği için İstanbul Sözleşmesi’ni hedefine koyanlara , çocuğun istismarının affına cevaz vermek değil, her bir bireyin şiddetten uzak özgürce yaşama hakkını korumaktır. İstanbul sözleşmesinden çekilme kararı geri alınana kadar bunu hatırlatmaya ve sorumluları göreve çağırmaya devam edeceğiz. Ulusal ve uluslararası alanda, hukuki her türlü yolu deneyeceğiz.