İnsan Hakları Derneği (İHD) Dersim Şubesi tarafından hazırlanan 2024 yılı hak ihlalleri raporu, Dersim’de yaşanan sistematik insan hakları ihlallerini, ekolojik talanı, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ve cezasızlık politikalarını vurguladı. Raporda, kadınlara ve LGBTİ+lara yönelik şiddet, ekolojik yıkım, tutsaklara yönelik hak ihlalleri, iş cinayetleri, gazetecilere yönelik baskılar, kayyum atamaları, eylem yasakları ve kolluk kuvvetlerinin saldırılarına ilişkin verilere yer verildi.
Toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve kadına yönelik şiddet
Raporda, 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana kendisinden haber alınamayan Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku’nun kaybolma öyküsüne yer verildi. Gülistan Doku için ailesinin ve kadınların mücadelesine rağmen, “Gülistan Doku nerede?” sorusunun hâlâ yanıtlanmadığı ifade edildi.
Munzur Üniversitesi’nde kadın öğrencileri taciz eden öğretim görevlisi D.K. hakkında öğrencilerin yaptığı şikayetlerin ardından uzaklaştırma kararı alınsa da cezasızlık politikasının sürdüğü belirtildi. Pertek’te ve diğer bölgelerde yaşanan taciz olaylarına ilişkin devam eden soruşturmalar da raporda yer aldı.
Kadına yönelik şiddetin politik olduğu vurgulanarak, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılma kararının toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştirdiği ifade edildi.
Ekolojik yıkım ve doğa katliamları
Dersim’deki ekolojik hak ihlalleri, avcılık adı altında kutsal kabul edilen dağ keçilerinin katledilmesi, Tağar Çayı üzerinde ÇED raporu olmaksızın başlatılan HES projeleri ve Munzur Gözeleri’nin 2. derece sit alanına dönüştürülmesine yönelik kararlarla öne çıktı. Raporda, Erzincan İliç’te meydana gelen ve dokuz işçinin katledildiği siyanürle altın işletmeciliği sonucu yaşanan ekokırımın sorumlularının yargılanması gerektiği vurgulandı.
Ekoloji savunucularının gözaltına alınması ve kolluk kuvvetlerinin engellemeleri de raporda yer buldu.
Tutsaklara yönelik hak ihlalleri
Raporda, hapishanelerdeki aşırı kalabalık koğuşlar, hasta tutsakların tedaviye erişimde yaşadığı sorunlar, yetersiz beslenme ve hijyen koşulları gibi hak ihlalleri detaylandırıldı. Hasta tutsakların infazlarının durdurulması ve tedaviye erişim haklarının sağlanması gerektiği belirtildi.
İş cinayetleri ve çalışma koşulları
Dersim Belediyesi’nde temizlik işçisi Zülfü Çelikdemir’in hayatını kaybettiği iş cinayeti, işten çıkarmalar ve ağır çalışma koşulları da raporun önemli başlıkları arasında yer aldı. İşçilerin güvencesiz ve kötü koşullarda çalıştırıldığı, direnişler sırasında işçilere baskı yapıldığı ifade edildi.
Kayyum politikaları ve demokratik hak ihlalleri
2024 yılında Dersim ve Ovacık belediyelerine atanan kayyumlarla halkın iradesinin yok sayıldığı vurgulandı. Kayyum atanmasının ardından yapılan eylemlere polis saldırıları, gaz kullanımı ve gözaltılar raporda detaylıca aktarıldı. Raporda, kayyum atamalarının anayasa ve uluslararası sözleşmelerle çeliştiği belirtilerek, demokratik yönetim talepleri yinelendi.
Gazetecilere yönelik baskılar
Gazetecilere yönelik fiziksel ve hukuki saldırılar, gözaltılar ve sansür uygulamaları raporda yer aldı. Yeni Yaşam Gazetesi dağıtımcısı Azime Bozkurt’un gözaltına alınması ve gazeteci Duygu Kıt’ın adliye önünde saldırıya uğraması gibi olaylar basın özgürlüğüne yönelik baskının örnekleri olarak sunuldu.
Raporda, insan hakları savunucularının, demokratik hak ihlalleri ve ekolojik yıkıma karşı mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceklerini belirtti.