Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle her hafta Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri/İnsanları eylemlerinin 1035’inci haftasında bir kez daha adalet talebinde bulundu. Bu hafta, 25 Ocak 2001’de gittikleri Silopi Jandarma Komutanlığı’ndan bir daha geri dönmeyen dönemin HADEP İlçe Başkanı Serdar Tanış ve ilçe yöneticisi Ebubekir Deniz’in akıbeti soruldu.
Basın metnini okuyan Cumartesi İnsanlarından Sebla Arcan, “Artık yeter! Barış içinde, onurlu bir yaşam hepimizin hakkıdır. Tüm sorunların konuşarak, müzakere edilerek demokratik yöntemlerle çözüldüğü, insan odaklı, hak odaklı siyasetin egemen olduğu bir ülke hepimizin hakkıdır” ifadelerini kullandı.
‘Karakola gittiler, bir daha dönmediler’
Sebla Arcan, 2001 yılında Şırnak’ın Silopi ilçesinde HADEP ilçe teşkilatı kurma çalışmaları yapan Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz’in karşılaştığı baskıları şöyle anlattı: “Serdar Tanış, ‘Benim bulunduğum bölgede HADEP açılamaz’ diyen Şırnak İl Jandarma Alay Komutanı General Levent Ersöz ve Silopi İlçe Jandarma Karakol Komutanı Yüzbaşı Süleyman Can’ın tehditlerine rağmen, 3 Ocak 2001’de HADEP ilçe teşkilatını açtı. 25 Ocak 2001 tarihinde, Silopi Jandarma Komutanlığı’ndan telefonla çağrılan Tanış ve Deniz, karakola gittikten sonra bir daha kendilerinden haber alınamadı.”
‘Tehditler ailelere uzandı’
Sebla Arcan, Tanış’ın babası Şuayip Tanış’ın dönemin Şırnak İl Jandarma Komutanı Levent Ersöz tarafından tehdit edildiğini aktardığını belirtti. Baba Şuayip Tanış’ın şu sözlerine yer verdi: “Levent Ersöz, oğlumun bu işten vazgeçmesi gerektiğini, yoksa bizim için iyi olmayacağını söyledi. Oğlum karakola çağrıldı ve bir daha dönmedi.”
‘Dosya kapatıldı, sorumlular yargılanmadı’
Tanış ve Deniz’in kaybolmasına ilişkin etkin bir soruşturma yürütülmediğini ifade eden Sebla Arcan, 2015 yılında dosyanın takipsizlik kararıyla kapatıldığını ve Anayasa Mahkemesi’nin başvuruyu süre aşımı gerekçesiyle reddettiğini belirtti. Sebla Arcan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Tanış ve Deniz’in kaybolmasından devleti sorumlu tuttuğunu hatırlatarak, “Türkiye, AİHM kararını yerine getirmedi ve yalnızca tazminat ödemekle yetindi. Adli ve siyasi makamları göreve çağırıyoruz: Kayıplarımızın akıbetini açığa çıkaracak ve suçun fail ve sorumlularını cezalandıracak bir yargılama faaliyeti yürütün” dedi.
Cumartesi Anneleri, Tanış ve Deniz’in akıbetinin açıklanmasını ve faillerin yargılanmasını talep ederek, mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini vurguladı. Arcan, “Kaç yıl geçerse geçsin, tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.