DünyaGüncel

ÇEVİRİ | Yaşasın Ulusal Birlik Kongresi

"İdeolojik ve siyasi çizginin doğruluğu ya da yanlışlığı her şeyi belirler' sözünün ifade ettiği gibi, doğru bir çizgi geliştirerek bu Kongreyi büyük bir başarıya dönüştürdük."

Nepal Devrimci Komünist Partisi’nin 28 Kasım 2024 tarihinde açılışı yapılan Ulusal Birlik Kongresi 8 Aralık’ta sona erdi. Bu, belli bir partinin olağan kongresi gibi değil, bir yıl önce NKP (Devrimci Maoist) ve NKP (Bahumat) arasındaki birlikten oluşan Nepal Komünist Partisi (Maşal) ve Nepal Devrimci Komünist Partisi’nin birleşmesinden sonra yapılan bir kongreydi. Dolayısıyla bu Kongre özünde üç farklı akıma bölünmüş partiler arasında bir birlik kongresiydi. Bu üç komünist partinin ortak kaygısı proleter devrimdi, ancak bazı önemli teorik sorunlarda ciddi farklılıkları vardı. Geçmişte küçük taktik farklılıklar nedeniyle bölünen Nepal komünist partileri bağlamında, farklı çalışma tarzlarına sahip ve yıllardır ayrı çizgilerde pratik yapan üç parti arasındaki bu birliğin ne kadar süreceği sorusu halk arasında için için yanıyordu. Hatta bu birlikteliği bozmak için kampanya başlatanlar bile oldu. Tüm bu zorlukları sindiren Kongre, devrimci bir çizgi benimsedi ve ülkenin alternatif devrimci partisi olarak birleşik bir parti kurdu. Mücadeleye dayalı bu birlik, birlik sürecine dahil olan liderlerin olumlu anlayışı sayesinde mümkün olmuştur.

NKP (Mashal) ile birleşme sırasında partide başlıca üç ideolojik ve siyasi farklılık vardı. Bunlar Maoizm ya da Mao Düşüncesi, kendi kaderini tayin hakkının ya da ulusal ve bölgesel özerkliğin teorik olarak kabul edildiği federalizm ve halk savaşının gözden geçirilmesiydi. Bu temel meseleler dışında, Nepal devriminin programının ne olması gerektiği, yeni demokrasi ya da bilimsel sosyalizm ve bunlar arasındaki karşılıklı ilişkinin nasıl anlaşılması gerektiği konusunda partide ortak bir tutum yoktu. Yukarıdaki üç ana konuya odaklanan parti, kongre öncesinde açık bir tartışma yürüttü, ülkenin sosyo-ekonomik durumunu inceledi ve devrimin karakterini çözdü. Bunların dışında diğer bazı konulardaki farklı anlayışlara ilişkin parti içinde pek çok soru, öneri ve eleştiri vardı. Tüm bu sorunların üstesinden gelmek ve birleşik bir parti inşa etmek, bu Kongre için demir bir pul çiğnemek gibiydi.

Sosyo-ekonomik durumun araştırılması

Parti, Yoldaş Sitaram Tamang ve diğer dört genel merkez üyesinin liderliğinde beş kişilik bir araştırma ekibi oluşturmuş ve ülkenin sosyo-ekonomik durumunu analiz etmek üzere ülkenin farklı özelliklere sahip 22 farklı bölgesinde bir araştırma gerçekleştirmiştir. Ekip tarafından sunulan raporda, ülkenin sosyo-ekonomik durumunun yarı-feodal ve yarı-sömürge özellikleri taşıyan yeni-sömürge olduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca rapor, yeni sömürgecilik koşullarının Nepal’de komprador ve bürokratik kapitalizmin önemli ölçüde gelişmesine yol açmasına rağmen, bilimsel sosyalizme geçmeden önce yeni demokratik devrim aşamasından geçilmesi gerektiğini, çünkü Nepal’de feodal üretim ilişkilerinin devam ettiğini ve bilimsel sosyalizmin emperyalizmin pençesi altında gelişen komprador ve bürokratik kapitalizm temeli üzerine inşa edilemeyeceğini öne sürmüştür. Bu rapor, Nepal için uygun programın yeni bir demokrasi mi yoksa bilimsel sosyalizm mi olduğu ve bunlar arasındaki karşılıklı ilişki konusunda parti içinde birleşik bir anlayış geliştirilmesine yardımcı olmuştur. Partinin siyasi çizgisinin geliştirilmesinde önemli bir kazanımdır.

Belge yazımı ve tartışma

Parti bu Kongre’de belge yazımı, tartışma ve müzakereleri yeni bir şekilde yürütmüştür. Geçmişte belgelerin parti merkezinden çoğunluğun ve azınlığın görüşleri olarak gönderilmesi uygulaması bu Kongre’de değiştirildi. Belgeler azınlık ve çoğunluğun değil, tek tek liderlerin kişisel görüşleri olarak gönderildi. Bu, Kongre delegelerinin çoğunluğun ve azınlığın duygusal baskısı altında tartışmak zorunda kalmaması anlamına geliyordu. Tüm delegasyon belli bir liderin görüşlerine katılıp katılmamakta serbestti. Bu uygulama öyle bir durum yarattı ki, delegeler çoğunluğun ya da azınlığın duygusal etkisi altında değil, kendi çizgi mücadelesi anlayışlarına dayanarak güvenle tartışabildiler. Bu uygulama muhtemelen Nepal komünist hareketi tarihinde bir ilktir.

Bu Kongre’de genel merkez üyeleri adına on altı resmi belge tartışmaya sunuldu. Ayrıca parti sekreterliği düzeyi de dahil olmak üzere farklı komitelerde çalışan yoldaşlar tarafından ileri sürülen muhalefet şerhleri, eleştiriler ve öneriler de dahil olmak üzere çeşitli ek öneriler yayınlandı ve parti içinde kapsamlı tartışmalar yapıldı. Kongre Salonu da dahil olmak üzere parti içinde tüm bu belgeler üzerinde hararetli tartışmalar yaşandı. Bu tür tartışmalar delegeler arasında farklı görüşlere sahip yoldaşların argümanlarını olumlu bir şekilde kabul etme ve geçmişlerini gözden geçirme ortamı yarattı. Bu Kongre’nin çok olumlu bir yönüdür.

Belgelerin kabulü

Tartışmanın ardından partinin ana taslak önerilerine son şeklini verme süreci başladı. Siyasi rapor; parti politikası ve programı, askeri çizgi; parti tüzüğü, uluslararası komünist hareketin ve Nepal komünist hareketinin gözden geçirilmesi; örgütlenme, bilim, teknoloji ve Marksizm; iklim değişikliği, din ve kültür adlı taslak belgelerin ana eğilimine kimse karşı çıkmadı. Bu taslak belgeler, ek önerilerden ve Kongre’de hazır bulunan delegelerden gelen önerileri de içerecek şekilde küçük değişikliklerle kabul edildi. Devletin yeniden yapılandırılması, Maoizm ve halk savaşının gözden geçirilmesine ilişkin taslakların ana eğilimleri üzerinde oybirliği sağlanamadı. Bu konular daha fazla tartışma konusu olmuştur.

Muhalefetin yönetimi

Üzerinde birlik sağlanamayan üç konu, partinin eylem planlarının uygulanmasını engelleyen konular değildir. Devletin yeniden yapılandırılması Nepal’de devrim başarıldıktan sonra uygulanacak bir politikadır. Partinin askeri çizgisi, kitle mücadelesi, direniş mücadelesi ve silahlı halk ayaklanması olarak belirlenmişken, halk savaşının gözden geçirilmesi partinin mevcut askeri çizgiye uygun mücadeleler yürütmesini engelleyecek bir konu değildir. Keza partimizin Mao’nun katkılarını evrensel olarak kavramakta bir farklılığı olmadığı gibi, bu katkıların Nepal özgülünde yaratıcı bir şekilde uygulanması konusunda da bir ihtilaf yoktur; öte yandan Nepal bağlamında kendilerine Maoist diyenler gerici güçlere dönüşmüş, Mao düşüncesini takip edenler ise devrimcileşmiştir. Dolayısıyla bu meseleye eski gözlerle değil yeni gözlerle bakılması gerekiyor. Bu anlamda Birlik Kongresi, yukarıdaki üç konudan devletin yeniden yapılandırılması ve Maoizm ya da Mao Düşüncesi tartışmasının dışarıda bile yapılabileceği, halk savaşının gözden geçirilmesi tartışmasının ise parti içinde yapılmasının doğru olacağı sonucuna varmıştır. Kongre bu konuların tartışılmasını kabul etmiş ancak taslak belgelerde belirtildiği üzere partinin resmi çizgi pozisyonunun kendi kaderini tayin hakkının teorik kabulü ile federalizm, Marksizm-Leninizm-Maoizm ve Büyük Halk Savaşı olmasına karar verilmiştir.

İlk bakışta bu sonuç eklektik bir sonuç gibi görünmektedir. Ancak öyle değildir. Acil uygulamaya engel olmayan teorik konuları oylayarak acele kararlar almak yerine, doğru yaklaşım bir süre tartışma ve müzakereden geçerek daha yüksek bir birlik seviyesine ulaşmaktır. Lenin’in ifade özgürlüğü ve eylemde birlikten bahsetmesinin nedeni budur. Burada özellikle dikkat edilmesi gereken husus, uygulanmakta olan politikalar üzerinde böyle bir tartışmanın yapılamayacağıdır. Bu yapıldığı takdirde parti bir tartışma kulübüne dönüşecek ve giderek çözülmeye doğru ilerleyecektir. Bu nedenle, Kongre’de kabul edilen parti kararının derhal uygulanmasını engellemeyen Maoizm ve federalizmi açıkça tartışma kararı doğrudur. Bu tür tartışmalar, muhalif konuların anlaşılmasında birlik yaratarak partilerin daha da güçlenmesine ve sağlamlaşmasına yardımcı olur.

Zıtların birliği ve mücadelesi

Komünist Parti’nin temel meselelerinde birlik olmasına rağmen, parti içinde her konuda her zaman birlik olduğu söylenemez. Bu bizim partimiz için de geçerlidir. Herkesin düşünce tarzı farklıdır ve dış çevreden etkilenir. Karakterler ve eğilimler sürekli değişir ve dünkü birlik bugün devam etmez ve bugünün birliği yarın var olmayacaktır. Karakterler ve eğilimleri arasındaki mücadele durmaksızın devam eder. Bu nedenle Komünist Parti’de birlik göreceli, mücadele ise mutlaktır. Ancak, partide mücadele yoluyla birlik aramak yerine, köylü ve küçük burjuva zihniyetinin sürekli müdahalesi nedeniyle, sadece her konuda ortak pozisyona sahip olanlar arasında ya da uzlaşma yoluyla birlik arayan yekpare bir eğilim parti liderlerine hakimdir. Sonuç olarak bu eğilim, partinin ideolojik ve siyasi birliğini zayıflatan hiziplerin oluşmasına yol açmakta ve karşıt çıkar grupları arasındaki çatışma, daha üst düzeyde birlik uğruna mücadeleden daha önemli hale gelmektedir. Bu durum komünist hareket için büyük bir hastalık olmuştur. Ancak bu tür eğilimleri yenerek, karşıtları gerçekten birleştiren bir parti inşa edilebilir. Monolitik ve hizipçi zihniyeti ne kadar çabuk yenersek, karşıtların birliğine dayalı gerçek bir devrimci partiyi de o kadar çabuk inşa edebiliriz. Kongre’de bunun olumlu işaretleri görülmeye başlandı. Partinin bunu daha da geliştirmeye özel önem vermesi gerekmektedir.

Birlik-mücadele-dönüşüm ve yeni bir temelde yeni birlik

Bu Kongre, üç akım ve bunların içinde var olan çeşitli eğilimler arasında yoğun bir ideolojik mücadeleye sahne oldu. Mücadelenin hedefi pozitif dönüşüm ve yeni bir temelde yeni bir birlikti. Partinin bu Kongre’de elde ettiği ideolojik ve siyasi birlik, tam bir dönüşümün ardından elde edilen mutlak bir birlik değildir. Hem dönüşüm hem de birlik görecelidir. Tek seferlik dönüşüm yeterli değildir ve birlik de böyledir. Birlik-mücadele dönüşümü ve yeni bir temelde yeni birlik, partide yinelenen bir süreçtir. Bu süreç sarmal olarak yükseldikçe yükselir. Bu sürecin ortasında parti içi iki çizgi mücadelesi giderek zayıflar ve nihayetinde komünizme ulaşılmasıyla birlikte partinin kendisi de sönümlenir. Bu, sınıf, sınıf mücadelesi, parti, iki çizgi mücadelesi, sınıf diktatörlüğü ve nihayetinde sınıfsız toplumda devlet iktidarının sönümlenmesi sürecidir.

Bu Kongre’de geliştirilen parti içi birlik, bir ölçüde dönüşümün, bir ölçüde uzlaşmanın ve birliğe duyulan ihtiyacın farkına varılmasının sonucudur. Bu birlik nihai bir birlik değildir; günümüz bağlamında devrimciler arasında ideolojik birliğe doğru atılan yalnızca ilk adımdır. Bu birliğe adım atan parti, ideolojik ve siyasi mücadeleyi daha da sistematik hale getirmeli ve birlik-mücadele ve dönüşüme ve daha yüksek düzeyde bir birliğe özel bir vurgu yapmalıdır. Eski grup zihniyeti bu şekilde ortadan kalkar ve partide yeni bir birlik gelişir.

Sınırlamalar ve zayıflıklar

Kongre’nin zamanlaması, yönetimi, tartışmalar ve müzakereler için yeterli zaman ayrılması gibi çeşitli açılardan pek çok sınırlama ve zayıflık söz konusuydu. Bunlar önemli olmakla birlikte ikincil unsurlardı. En büyük sınırlılığımız organizasyon inşasıydı. İdeolojik ve siyasi sorunları olumlu bir şekilde çözebilirken, örgütsel sorunları aynı oranda çözemedik. Partinin Merkez Komitesi küçük, çevik ve aktif olmalıydı, ama bu olmadı. Eski grup zihniyeti, merkez komite üyeleri için tarafsız bir şekilde bir panel listesi hazırlamamıza izin vermedi. Önümüzdeki günlerde bu zayıflığı düzeltmeye ve devrimci kadrolardan oluşan nispeten küçük ve aktif bir merkezi ekip seçmeye önem vermeliyiz.

Sonuç

“İdeolojik ve siyasi çizginin doğruluğu ya da yanlışlığı her şeyi belirler” sözünün ifade ettiği gibi, doğru bir çizgi geliştirerek bu Kongreyi büyük bir başarıya dönüştürdük. Bu bizim temel yönümüzdür. Dün taktik çizgide küçük bir farklılık ortaya çıktıktan sonra partiyi bölme geleneğini kırarak, bugün önemli teorik konularda büyük farklılıklar yaşadığımızda bile parti birliğini koruyarak ilerledik. Bu bizim ideolojik başarımızdır. Bu başarıya adım atarak, dün örgütlenme alanında görülen sınırları kırarak birleşik bir parti olarak ilerlemeyi vurgulamalıyız. Bu Kongre, Nepal devrimini yeni bir boyuta yükseltmek için önemli bir öznel güç biriktirmiştir. Eski önyargıları terk ederek ilerlersek, kısa sürede devrimi yeni bir boyuta taşıyabileceğiz. Ulusal Birlik Kongresi’nin başarısı burada ifade edilecektir.

(Basanta – 31 Aralık 2024)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu