
Sevgili Özgür de espirili konuşmaları, tanıdığı tanımadığı ihtiyacı olduğunu bildiği herkese uzattığı yardım eliyle, incitmekten korkan, güven veren sevecen – dost bakışları ve yaşamı boyunca insanın insanca yaşayabileceği bir dünya yaratma mücadelesindeki hep o dik duruşu ve çocuk yaşlarından beri kavgaya kattığı değerlerle her daim yanı başımızda olacak. Onu da; o büyük gün geldiğinde hep birlikte çekilecek halayın başını çekeceklerin yanına yolluyoruz.” şeklinde başladı sözlerine.
“Özgür Yılmaz kimdir?”
ATİK açıklamasına Özgür Yılmaz’ın yaşamı hakkında bilgi vererek başladı. “Özgür, 05 Ocak 1951’de Erzincan’ın Handesi köyü’nde dünyaya gözlerini açtı. Yaşam onu, daha çocuk denilecek yaşlarda, yaşadığı topraklarda sınıf mücadelesi ile tanıştırdı. Henüz gençliğinin baharında 24 yaşındayken, yaşam koşullarının sertliği, yoksulluk 1975’te onu gurbet yollarına düşürdü ve Almanya’ya geldi. Almanya’ya geliş nedeni ekonomik sorunlar, yoksulluk olsa da O; ülkede filizlenen ezilen sınıfa ait olma farkındalılığını burada bilince dönüştürenlerden oldu.
Daha ilk geldiği yıllarda Wisbaden’deki ATÖF( Almanya Türkiyeli Öğrenciler Federasyonu) bünyesinde çalışmalara katıldı ve burada Partizan geleneğinden olan insanlarla tanıştı. 1976’da ATİF’in (Almanya Türkiyeli İşçiler Federasyonu) kurulmasıyla çalışmalarına ATİF bünyesinde devam etti.
ATİF’in ilk kurucu derneklerinden olan Wiesbaden Türkiyeli İşçi Gençlik Derneği’nin kurucu üyelerinden olup, uzun yıllar başkanlığını yaptı. DSB’nin de (Demokratik Sanatçılar Birliği) kurucu üyelerinden olup, onun çalışmalarında da aktif yer aldı” şeklinde ifadeler kaydetti.
Yılmaz’ın Almanya’da kurulduğu süreçlerden itibaren Yabancılar Meclisi’nde de yer alıp, belli dönemler başkanlığını da yaparak göçmen işçiler için önemli çalışmalarda katkıları olduğunu dile getiren ATİK, “Özgür, tüm yaşamı boyunca emekten yana olan mücadeleci bir emekçiydi.
Yıllarca çalıştığı ve emekli olduğu Opel fabrikasında da sınıf örgütlenmesi çalışmalarına hiç ara vermedi. İşçiler içinde sendikal mücadelede, sendika temsilcisi olarak yıllarca aktif bir şekilde mücadele etti” dedi.
“Sen mücadelemizde hep yaşayacaksın sevgili Özgür”
Son olarak yapılan açıklamada, “Sen, hayat denilen bu zorlu kavgada iz bırakarak geçip gidenlerden oldun. Geride kalan dostların, yoldaşların bıraktığın yerden mücadele bayrağını devr alarak devam ettirecekler ve sen halkımızın, dostlarının, yoldaşlarının sevgisinde, özleminde, mücadelesinde yaşayacaksın.”