Amed: İnsan Hakları Haftası kapsamında, Rosa Kadın Derneği’nde düzenlenen etkinlikte Amed Barosu, Özgürlük için Hukukçular Derneği, İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi, Rosa Kadın Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve Tabipler Odası bir araya geldi.
Ortak bildiriyi Amed Barosu LGBT Hakları Komisyonu’ndan Avukat Sidar Gülcan Özkan okudu.
Özkan, açıklamada Türkiye’de trans bireylerin maruz bırakıldığı nefret söylemi ve nefret suçlarının artışına dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: “Nefret söylemi, yalnızca bir ifade sorunu değil, nefret suçlarının zeminini hazırlayan tehlikeli bir araçtır. Trans’lar, ayrımcılığın en ağır biçimlerine, şiddetin en acımasız yüzüne maruz kalıyor ve çoğu zaman katlediliyor.”
“Nefret söylemiyle körüklenen sistematik bir ayrımcılık ve toplumsal ötekileştirme, trans cinayetlerinin temelinde yatmaktadır” diyen Özkan, “Bu nedenle ‘Trans cinayetleri politiktir!’ ifadesi güçlü bir gerçeği dile getirmektedir. Bu cinayetler, yalnızca bireysel nefretin değil, aynı zamanda politik bir kayıtsızlığın ve sistematik dışlamanın sonucudur,” dedi.
Açıklamada, nefret suçlarının etkin bir şekilde soruşturulmadığı ve faillerin sıklıkla cezasız bırakıldığı belirtilerek,
“Bu cezasızlık, adalete olan inancı zedelerken nefret suçlarını adeta teşvik etmektedir. Devletin görevi, her bireyin yaşam hakkını korumaktır; ancak trans bireyler söz konusu olduğunda, bu görev sıklıkla yerine getirilmemekte ve hatta görmezden gelinmektedir” ifadelerine yer verildi.Uluslararası insan hakları normlarına atıfta bulunan Özkan, “Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler, her bireyin ayrımcılığa uğramaksızın eşit haklardan yararlanmasını güvence altına alır. Ancak pratikte trans’lar, kamusal alanlardan barınmaya, istihdamdan adalete erişime kadar birçok temel hakkına erişimde engellerle karşılaşmaktadır,” dedi.Amed’de bir araya gelen hak temelli kurumlar, İnsan Hakları Haftası’nda kamu otoritelerine çağrı yaparak, “Nefret söylemi suçtur, nefret suçları politiktir ve bu insanlık dışı eylemleri durdurmak hepimizin sorumluluğudur,” ifadeleriyle açıklamalarını sonlandırdı. Toplantı, katledilen trans bireylerin anılması ve adalet mücadelesinin sürdürüleceğinin ilan edilmesiyle sona erdi.