Elazığ: Elazığ Kadın Platformu bugün Elazığ Öğretmenevi önünde bir eylem yaptı. Platform adına, Esin Coşkun Aktuğ basın metnini okudu.
Esin Coşkun Aktuğ, “Her türlü kötülüğün sıradanlaştığı zamanlardan geçmekteyiz. Kadın, çocuk cinayetlerinin, tacizlerinin, tecavüzlerinin hemen her gün gündem olduğu bu ülkede, erkek şiddetinin mağdurlarına dair kan dondurucu olaylar gündem olmaya devam etmektedir” şeklinde yaptı.
Açıklamada, Aktuğ, Elazığ ve Tunceli son bir hafta içerisinde hane içi iki cinsel istismar olayıyla sarsıldığını, bunlardan biri Elazığ’ın Maden ilçesinde gerçekleştiğini belirterek, “Edinilen bilgilere göre 12 yaşındaki kız çocuğu okulda geçirdiği rahatsızlık sonucu hastaneye kaldırılmış, yapılan tetkiklerde çocuğun 5.5 aylık hamile olduğu ortaya çıkmıştır. 12 yaşındaki çocuk dayısı tarafından maruz kaldığı cinsel istismarlar sonrası hamile kalmıştır. Hamileliğine son verilen çocuk devlet korumasına alınmış olup, dayı tutuklanarak cezaevine gönderilmiştir.
Gündeme düşen bir diğer olay ise Tunceli’nin Pertek ilçesinde gerçekleşmiştir. 12 yaşındaki kız çocuğunun annesinin erkek arkadaşı tarafından cinsel istismara uğradığı annenin şikayeti sonrası ortaya çıkmıştır. Olayın ortaya çıkmasından sonra anne ve erkek arkadaşı tutuklanmış olup tecavüz mağduru kız çocuğu kardeşiyle birlikte devlet korumasına alınmıştır” olaya dair bilgi verildi.
Aktuğ, “İktidar tarafından aile yılı ilan edilen bu süreçte kutsallaştırılan aile kurumu içerisinde kadınlar, çocuklar olarak öldürülmeye, tecavüz edilmeye, her türlü işkenceye maruz kalmaya devam ediyoruz. Pervasız erkek şiddetinden sadece kadınlar değil çocuklarda nasibini almaktadır. . Adalet Bakanlığı’nın adlı sicil kayıtlarına göre çocuklara yönelik cinsel istismar suçu sayısı son 8 yılda 2 kat artmıştır. 2024 şubat ayı verilerine göre, Türkiye’ de 1 yılda 20 bin çocuğa istismar davası açıldı. Bu süreçte 7 bin çocuğun doğum yapmak zorunda kaldığı da kayıtlara geçmiştir. Ataerkil zihniyetin bütün dinamiklerinin bu sistem tarafından beslediğini biliyoruz.
Son olarak Bolu’ da meydana gelen yangın faciasında hayatını kaybeden 78 kişiden, 36′ sinin çocuklar olduğunu görüyoruz. Gerek kamusal, gerek de özel alanlarda artık hiçbirimiz güvende değiliz. Kadın, çocuk, hayvan ölümlerine ve istismarlarına sessiz kalmayacağız. İçinde şiddet olan, ölüm olan, tecavüz olan hiçbir şeyin münferit olarak algılanmasına, bu kötülüklerin sıradanlaşmasına izin vermeyeceğiz. Şiddet faillerinin cezasız kalması, tahrik unsurlarının aranması, hafifletici nedenlerle cezai indirimler uygulanması gibi politikalar toplumun vicdanında onarılmaz yaralar açmaktadır. Adalete inancı kalmayan bir toplumun kaosa sürüklenmesi kaçınılmazdır. Bir Afrika atasözünün dediği gibi “Bir çocuğu büyütmek bir köyün işidir.” Eğer o köyde çocuklar öldürülüp tecavüze
uğruyorsa, çocuk yaşta hamile kalıyorsa, her türlü şiddetin öznesi olmaya devam ediyorsa ve bütün bunların karşısında kol kırılır yer içinde kalır anlayışıyla yalnız bırakılıyorsa o toplum etik, insani bütün değerlerini yitirmiş demektir. Bir çocuğun çıkaramadığı SES olmak zorundayız” dedi.