Tekirdağ’daki tutsak Partizanlar adına gönderilen mesajda, “Takvimsel olarak bir döngünün sonunda yeni bir başlangıcın eşiğindeyiz. Bir yılı geride bıraktık ve yeni bir yıla adım atıyoruz. Arkamızda bıraktığımız yıl Türkiye ve dünya halkları için acı ve zorluklarla geçti. Ancak tüm acı ve zorluklara karşın umut, cesaret ve cürret dolu olay ve olgulara da tanıklık ettik ve tanıklık etmeye devam ediyoruz.
Ekonomik krizin derinleştiği yokluk ve yoksunluk, açlık içinde geçen günlerin yaşandığı, sel ve deprem felaketleriyle boğuşulduğu coğrafyamızda Amasra’da maden işçileri egemenlerin daha fazla “kâr” elde etme hırsı nedeniyle kömür karası gözyaşları ile toprağa verildi. Alınacak en basit önlemlerle ölümleri önleyebilecek işçiler “Fıtrat-kader” örtüsü altında katledildi, tıpkı Soma’da olduğu gibi.
Kur korumalı mevduat adı altında zenginler daha fazla zenginleştirilirken devletin resmi kurumları aracılığıyla çarpıtılan “istatistik” veriler sonucu yoksul emekçi halk açlık ve yoksulluk sınırı altındaki asgari ücrete mahkum edildi” denildi.
Mesaj, “ Tüm ülke asgari ücretli hale getirilirken açlık ve yoksulluk “ naz” ile meşrulaştırıldı. Rant için tüm ülke yaşam alanları betona gömülürken emekçi halkın ev sahibi olmayı hayal etmesi bir yana hızla yükselen kiralar nedeniyle kiralık ev bulmak bile mucize haline geldi.
Emperyalistler güneç altında bir yer” kapma mücadelesi verirken tüm acıyı emekçi halklar yaşıyor. Rusya Ukrayna’ya saldırıp insanları katlederken ABD ve AB’li emperyalistlere uşaklık eden Ukraynalı egemenler uşaklıklarının taktir edilmesini ve daha fazla silah verilmesini istiyorlar. Tüm alt yapısı yok edilen ülkede yoksul halk ise yaklaşan kışı atlatabilmek için çaresizlik içinde kıvranıp daha fazla battaniye bulmaya çalışıyor. Rus doğalgazının alınmadığı Avrupa’da ise yoksul halk protestolar ve battaniye arayışıyla karşıladı karakışı” şeklinde devam etti.
“Gelişmelere kadınların aktif tavır alma ve inisiyatif geliştirme çabası damga vuruyor”
Mesajın devamında, “Göğün yarısı olan kadınlar dünyayı sarsmaya devam ediyor. Masha Amini’nin katledilmesinden sonra İran’da kadınlar gerici-dinci molla rejiminin işkence ve katliamlarına karşın her türlü demokratik hak ve talepler için isyan bayrağını doruklara çektiler ve orada tutmaya devam ediyorlar. Yaşadığımız coğrafyada kadınlar devrimci ilerici hareketlerin itici güçlerinden olmayı sürdürüyorlar. İstanbul Sözleşmesinden çıkılmasına karşı, 8 Mart’ta, dünya Kadına Şiddetle Mücadele Gününde ve pek çok toplumsal sorun ve olaya kadınların aktif tavır alma ve inisiyatif geliştirme çabası damga vurmaya devam ediyor“ şeklinde vurgular yapıldı.
“Yeni yılda adımlarımızı büyüterek atacağız, İlk günkü gibi, 72 Nisanı’nda olduğu gibi…”
Emperyalistlerin ve yerli egemenlerin tüm zulümlerine karşın, sınırsız ve sınıfsız bir dünya yratmak ve temel hak ve özgürlük ler mücadelesinin çınarları bayraklaştırılarak her türlü bedele karşın dalgalandırılmaya devam edildiği dile getirilen mesajda, “Ve yeni yıl devam eden bu mücadelenin büyütüldüğü, dalga dalga her tarafa yayıldığı bir yıl olacak. Bu görev devrimci yurtseverlerin omuzlarına yüklenmiş tarihsel bir görevdir.
Bu görevin yerine getirilişinin adımları 2019’da gerçekleştirilen birinci oturumda gördük, yaşadık. Yeni yılda adımlarımızı büyüterek atacağız. İlk günkü gibi, 72 Nisanı’nda olduğu gibi umut, rehber olmaya öncü önder olmaya, yol göstermeye devam ediyor. yeni yıl umudun yılı olacak” şeklinde sona erdi.